8 Şubat 2013 Cuma

devridaim



ne inişler gördü bu şehir
yeleleri bir aslanı andırır adamlar
kibir kuşanır vaziyette doğruldular güneşe karşı
önceleri ihtişamlıydı gülüşleri
çocukluk yakışmaz böylelerinin duruşuna
her yer heybetleriyle doygun
parklar, bahçeler, caddeler
selam durur hırçın ve yüksek bakışlarına
kadınlar bir hoş olur heybetlerinden ki, pembe ve ürkek
dağların yamacında bekleyen kırlangıç sürüsü
adamlar memnun adımlarından
sağlam, oturaklı ve erkekçe
ses getiriyor adımlar
kadrajlanıyor her karede güçle beliren aldanış
herkes beyhudece bir oyuna dalmış
kimi sevda sanıp bu filmi
kimi de rüzgarın estiği yöne savrulmuş
inişler gören şehir
susuyor, sessiz ve irfani bir solukla tutuyor
söylemeyip inişlerin kanatıcı izlerini
inecek yine biliyor
insanlığın bu burnu kalkık edası
adamlar mühürsüz zarflar misali sökülüp ta derinden
aksak adımlarla dalınca yılgın yıllara doğru
önceleri; hafif bir uyku rehaveti
sonraları müphem isyankar ve çilekeş
yalnızlıklar bir bir dökülürken derilerinden
kadınlar sitem yüklü bir şarkı
erkeklik gemisi battı batıyor
güneş ufuktan kadere dövünürken acıyıp
kenarda söz yutmuş bir kadın
erkeğini onarmanın sancısını çekiyor...




http://www.bachibouzouck.com/index.php?option=com_k2&view=itemlist&task=user&id=1998%3Aak%C4%B1nsibel&Itemid=199&lang=tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder