8 Şubat 2013 Cuma

Ultramatik



nevrotik yalnızlığın en ölü şaman dansı
/yorgun bir kadının düş ülkesidir/

biri sonsuza böler /yolları
çatallaşan o bahçe/
oysa sen borges’i arıyordun
elleri buradaydı, demindi, oldukça kararlı
tutmuş seni bulmaya inançlı çocukları
kötürüm bir şehrin kaderine biçilen
yanılgısıyla yuvarlıyordu tepeden
tepetaklak törenlerin yalpalayışına

hiçliğin hükmü ya da kifayetsizlik
ultramatik levhalara asıyordu sensizliğimi
çocuklar her yerde her boşluğa
adını soruyordu bir ümit
büyümüştün lakin küçülmüştü sözlerin
hercai bir vakte bağımlı mülteci
gibi yollarda ah ne savrulmuşluk
bir süzen yere düştü
bir süzen seni bulamayarak ardışık sayılarda
yedi harf alef’e eklendi kanatlarımız
suya yatırılmış belirgin çaresizlik

babil’in asma kitaplığına yaslanıyor borges
ihtiyarların körlüğü
tersine işleyen saatleri hayallenmekte
biri sonsuza bölüyor zamanı
ter gibi alnına dökülen ihtimaller
büyütüyor yazgıdaki tedirginliği
küflü anıları habersiz çekmeceden
tek tek dökerken o yaşlı sükunet
hayat aslında ölümü gösteren yegane pusuladır

nevrotik bir kadının bilge yalnızlığına

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder